31 Mart 2014 Pazartesi

BEN HALA OLDUM.........

Merhaba...İki haftadır yeniden hala olma heyecanıyla yaşıyorum.Küçük erkek kardeşimin bebeği Ömer'imizi sağlıkla aldık kucağımıza şükürler olsun.Bir haftalık olduğunda annemin ısrarıyla 7 mevlütü okundu.

Erkek kardeşimle aramızdaki yaş farkı çok olunca bu bebek benim için nerdeyse torun kıvamında. Mevlüt de ustalık eserim oldu.Gelinimiz de benimle hem fikir olunca her şeyi keyifle yaptım.

Bebek şekerleri de dahil olmak üzere tüm alışverişi İstanbul ve Bursa'dan yaptım. Mevlüt sabahı işe evi süsleyerek başladım.Önceden hazırladığım ve satın aldığım süsleri astım.

Yine önceden hazırladığımız bebek şekerlerimizi yerleştirdik.Fotoğrafını çekmediğim diğer malzemeleri de fikir olsun diye ekleyeceğim en kısa zamanda....


peçetelerimiz de bu çılgın bebeğin resmi vardı.

Ömer bizim tarafın son, annesi tarafının ilk torunu olunca herkes bir şeylerle katkıda bulundu.Dolayısıyla gelen misafirlerimizin verdiğimiz hatıralıkları evlerine götürmeleri için bu kağıt poşetleri hazırladım.

İstanbul'da kokusunu gül suyuna tercih ettiğim için aldığım kırmızı gül kolonyasını konseptimize uysun diye mavi örgü kılıfla kapladım.


Burada fotoğrafı olmayan sevgili arkadaşım Zeynep'in yapıp gönderdiği tavşan şeklindeki mutfak havlularımız,Ömer'in anneannesinin hediye ettiği baş örtüler ,bebek şekerleri ve diğer ikramlıklar poşetlere konularak takdim edildi misafirlerimize.İkramlarımız sıcak yenmesi gerektiği için ve benim aktif dağıtımında rol oynadığım  pidelerimizdi .Dolayısıyla fotoğrafları yok.Çok yorulmama rağmen çok keyifli bir gün geçirdim.Güne damgasını vuran 70 yaşındaki teyzemin esprisi oldu.Kapıların ve evin süslemesini çok beğenen teyzem bana dönüp"kız bende doğurayım aynısından isterim yalnız" dedi.Bende "bu yaştan sonra doğurursan sana yapmam"deyince pat diye yapıştırdı cevabı" asıl bu yaştan sonra doğurduğum için bana yapacaksın ki beraber haber olalım bu sayede sen de ünlü olursun".Gülmekten ne hala geldiğimizi ve benim hazır cevaplık özelliğimin kime benzediğini anlamış oldunuz sanırım...Şehr-i Antalya'dan herkese sevgilerimi gönderiyorum.
www.otizm.platformu.org

20 Mart 2014 Perşembe

HER ŞEY BU TAHTA KEREBİÇ KALIBIYLA BAŞLADI.......


2008 Yılıydı benim yemek bloglarıyla tanıştığım ve kendime bir blog açtığım zamanlar.Nette gezerken gözüme bu kalıp takıldı.Gördüğüm blogun yazarına sevgili lavantin'e yazdım" bende bu kalıptan istiyorum" diye.O'da olanca iyi niyetiyle bana "ben Türkiye'de değilim ama sana Antep'ten bir arkadaşımın blog adresini vereyim"dedi.Bebeklimutfak :):):)O merakla açıp baktım,süper ölçüler bardak kaşık tam bana göre.Hemen takibe alıp yorum yazmaya başladım.Lavantin'den cesaret alarak bir yorumda bu kalıptan istedim.Blogun yazarı hemen geri döndü adresimi ve e-mailimi istedi ve beni messenger listesine ekledi.Nasıl olsa çok uzakta ya,hani internet kötü insanlarla dolu ya eklesin bakalım dedim.Nerden bileyim başıma gelecekleri.:):)Günlerden bir gün odamın kapısı çalındı ve bir kargo geldi.Taaaaa Antep'ten içinden bir saklama kabına konmuş güzelim kerebiçler,içine yazılmış tarifi ,bu kerebiç kalıbı ve bir not"umarım beğenirsin" çıktı.Şok oldum.Nasıl olur?Beni hiç görmemiş,sesimi duymamış,inmiyim,cin miyim bilmeyen gencecik bir hatun.....:):) Gel zaman git zaman biz sohbeti koyulaştırdık,O'nun sayesinde bir sürü güzel yemek bloguyla tanıştım.2009 yılı ekim ayında ANA-ÇOCUK SAĞLIĞI KONGRESİ Antep'te yapılacak.Gitmeye karar verdim ve bunu O'nunla paylaştım.Sesi öyle heyecanlıydı ki heyecanı bana da yansıdı biletlerimi aldım kalkıp gittim. Neredeyse bir yıldan fazla telefon ve netten görüştükten ve yüzlerce sırrı,üzüntüyü,sevinci paylaştıktan sonra nihayet yüz yüzeydik.Bu nasıl bir misafirperverliktir Allahım.Annesi,minik oğlu ve O.resmen etrafımda pervane oldular.Sözüm ona kongreye gitmiştim.Ne gezmektir öyle,her öğlen o korkunç kongre sandviçlerine talim etmek zorunda kalan ben inanılmaz güzel ağırlandım.Sevgili dostum birde Antep'te blogcu buluşması planlamıştı.Kongre sonunda o buluşma sayesinde aintapsofrasi ile tanıştım.Böylece çooook uzaklarda beni düşünen, özleyen kardeşlerim oldu.Onlar geldiler,ben tekrar gittim.O çok sevdiğim Antep lezzetleriyle beni her daim buluşturdular.Hayatımda belki de ilk kez birilerine kapris yaptım.O'nları çok özledim.Birlikteyken muhteşem vakitler geçirdik.Bu ocak ayının ilk günlerinde Sevgili arkadaşım ramutfakta arayıp ben evleniyorum ve bu kına,nikah,hamamla ilgili tüm hazırlıkları size bırakıyorum dedi.Aldı bizi bir telaş.......
Başladık Naile ile tema ve renk araştırmaya.Sevgili Naile benim her türlü kaprisime karşılık çalıştı ve bütün tema ile ilgili malzemeleri hazırladı.Vakit az.Ocakta arayıp,şubat 14 de evleniyorum dedi bizim kız.
Antalya-Bursa-Antep arasındaki telefon,e-mail,kargo trafiği tam bir karmaşaydı ....

çerezler ve ağız tadı narlarımız küçük masada şekillendirildi..

Hatıralıklarımız bu kırmızı kağıt çantalar içinde misafirlerimize hediye edildi.

Masanın sağındaki küçük masada gelinlik şeklindeki kutularda kınalarımız ,solunda duran sepette ise kırmızı lavanta toplarımız vardı.(Bakınca bir sürü malzemenin fotoğraflarının olmadığını farkettim.) 

Her yapılan parça,her alınan malzeme Antep'e gönderildi.Ben kınadan bir gece önce geldim.Ertesi gün biz üç çılgın blogger(Ben bize üç salakşörler diyorum:):)),o gün akşama kadar yapılan her parçayı kullanılır hale getirip Sevgili Rabia'nın eğlence için kiraladığı mekana götürdük,yerleştirdik.Bu masa hatıralıklarımız ve mesaj kağıtlarımızın olduğu masa .....

Kırmızı masasına uygun hazırlanmış notlarımız.....


Gelelim ikram masamıza.İkram masamızda ve eğlence mekanımızda hakim renk mor ve tonlarıydı. Naileciğimin hazırladığı tüm materyallerde mor ve tonlarından oluşmuştu....
Bursa'dan sevgili kızlarım KÜBRA ve İLKNUR ,sevgili dostum ZEYNEP Antalya ve Antep'te bulamadığımız tüm malzemeleri gönderdiler...(Hepsine buradan sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.)

Hamileliği yüzünden aramızda olamayan sevgili İREM(aramızda olamadığı için düzenli olarak bizi telefonla rahatsız ederek vicdan azabı çektiren,mayısta aramızda olması için dua ettiğimiz MASAL PERİ'yi Antep'e gelemediği için o gün canının istediklerini yemeyerek cezalandıran çılgın arkadaşımız) kurabiyelerimizi ve cup cake kapaklarımızı yaptırıp bize ulaşmasını sağladı.Cup cakeler Naileciğimin ellerinden çıktı.Bu arada benim İstanbul'dan aldığım minik narlarımız içlerine badem şekerleri konulup beyaz tüllerle süslenerek ağız tadı masamıza yerleştirildi. Antalya'dan alıp götürdüğüm çerezliklerimizin(bunlarda kalp şeklindeydi) içlerine çerezler konularak masada kocaman bir kalp oluşturuldu.

Bursa pazarından alınmış tüllerden runnerler hazırladık.

O kocaman İKEA tabaklarına su börekleri koyduk ve ikram ettik.Sepette benim ikram ederken kimse yemese diye baktığım ama hepsinin misafirler tarafından talan edildiği köylü kahkelerimiz vardı.....

Güldük,eğlendik,hüzünlendik. Rabiamızı benim Antep'teki kız kardeşimi evlendirdik.Nikah şekerlerimizi de kendimiz yaptık.Lokumluklar hazırladık.Bütün bunlar olurken Antep'teki diğer kız kardeşim evini hem bana ,hem bütün düğün hazırlıklarına açtı.Sevgili Naile ve Hayri Hatta bir ara Naile'nin keşke Bursa-Antep arası,Urfa-Antep arası kadar yakın olsaydı lafıyla tekrar gülüştük.Artık Antalya-Antep oldu....Bu tahta kalıpı nette görüp beğenirken böyle dostlara sahip olabileceğimi hiç düşünmemiştim.Şükür Rabbime bizi birbirimizin karşısına çıkardığı için....Ve her duamda andığım güzel kardeşlerim:benim için öyle özelsiniz ki ben dünyada durdukça sizde benim yanımda olursunuz İNŞALLAH!!!!!Şehr-i Antalya'dan hepinize sevgilerimi gönderiyorum.....

BLOGGERİN NOTU:Böyle karmakarışık bir postla döndüğüm için çok üzgünüm ama bir yerlerden başlamam gerekiyordu.Kendi karmaşamdan kurtulmak için buna ihtiyacım var lütfen beni affedin.
www.otizm.platformu.org