5 Ağustos 2008 Salı

İYİ Kİ DOĞDUM BEN!!!!!!!!!!!!

Uzun süredir bloguma yazamıyorum.Çünkü evde bağlantı sorunları yaşıyorum,ve benim için çok önemli bir sınava hazırlanıyorum.Rabbim başarmayı nasip eder İNŞALLAH.Dün benim doğum günümdü.İnanılmaz sürprizlerle dolu bir gün geçirdim.Sabah ilk kardeşim aradı yeğenimin "iyi ki doğdun halacım"sözüyle güne başladım.İş yerine gelene kadar annem,teyzem,kuzenim sırayla arayıp doğum günümü kutladılar.Sonra Antep'ten güzel arkadaşım aradı konuştuk.Buraya kadar her şey normaldi.Telefonu kapattım,kapı çalındı kargo geldi.Evet Antep beni ikinci kez şaşırttı.İçinde çok beğendiğim kullanmaya kıyamayacağım güzellikte bakırdan bir banyo tası,bir cezve ve çooooooook değişik bir yumurta sahanıyla,nefis taze antep fıstıkları çıktı.Ben de iki göz iki çeşme .Derken kapı yine açıldı bu kez bir demet kırmızı gül geldi.Bu kez Ağrı'da görev yapan bir arkadaşım hatırlamış.Sonra yine kocaman bir demet çiçek ve doğum günü şarkısı söyleyen bir çiçekçi.Ya benim gibi bir sulu göze yapılır mı bunca şey?Koca günü sevinçten ağlayarak geçirdim.Bağlantı sorunum çözüldüğün de hediyelerimin resimlerini paylaşacağım sizlerle .Bana bu güzellikleri yaşatan sevgili arkadaşlarıma çok teşekkür ederim.

18 Haziran 2008 Çarşamba

SUDE VE BUSE'YE NİCE YILLAR!!!!!!!!!!

Bazen hepimize olur ya.Hani yüreğimiz bir insana kendini daha yakın hisseder.Benim de öyle bir arkadaşım oldu.İki kızı var.Kızlarımız ikiz.Anneleriyle de zaman zaman sohbet ederiz.Bu gün onların doğum günü ve pastayı benim yapmamı rica ettiler.İşte pastamız.
Keki klasik kakaolu pandispanya.İç kreması çilekli crem ole ve sade krem şanti.Dış kreması çilekli puding ve sadev krem şanti .Süslemelerde bana ait.Afiyet olsun diyorum.Rabbim hayırlı uzun bir ömür nasip etsin.

17 Haziran 2008 Salı

MEMLEKETTEN TEYZEM GELDİ EVDE BİR BAYRAM HAVASI


Hafta sonu İstanbul'da yaşayan çocuklarını ziyaret etmek için Memleketten İstanbul'a gelmiş olan teyzem, eniştem,abim ve yengem beni ziyarete geldiler.Yalnız ve gurbette yaşayanlar bilir.Misafir bayram gibidir.Neşe demektir.Helede benim gibi ailesine ve aile kavramına tutkun insanlar için ayrıca önemlidir.Teyzemdebu arada idealimdir.Yengemi söylemeye bile gerek yok.O'nu hep çok sevdim.Bir çok yemeği ve püf noktasını ondan öğrendim.Neyse hafta sonu çayı için misafirlerime;kıymalı pide,peynirli börek,un kurabiyesi,kahveli ve tuzlu kurabiye,muhallebili kadayıf yaptım.
KIYMALI PİDE-PEYNİRLİ BÖREK
MALZEMELER
10 tane elde açılmış ve kurutulmuş sütlü yufka (3'ü kıymalı pide için,7'si peynirli börek için)
Peynir,maydanoz,karabiber(Peynirli iç)
Kıyma ,domates,soğan,yeşil biber,baharat(kıymalı iç)
2 yumurta
2 çaybardağı sıvı yağ
2 tane soda
KIYMALI PİDE
Önce sırasıyla kıyma,soğan,yeşil biber kavrulur.Domates,tuz ve baharat eklenerek kıymalı iç hazırlanır.Tepsimiz yağlanır.1 yumurta,1 çay bardağı sıvı yağ,1 tane maden suyu çırpılır.Duru su ile islatılan 3 yufka tepsiye büzüştürülerek yerleştirilir.üzerine yumurtalı karışım dökülür.Kıymalı harç yerleştirilir.Pişerken kurumaması için tepsinin yüzeyi aliminyum folyo ile kapatılır.150 derecede önceden ısıtılmış fırında 1 saate yakın pişirilir.
PEYNİRLİ BÖREK
1 yumurta,1 çay bardağı yağ ve maden suyu ile harç hazırlanır.7 yufkanın 4'ü su ile ıslatılarak yağlanmış tepsiye büzüştürülür,yerleştirilir.Yumurtalı karışımın yarısı üzerine dökülür.Peynirli iç arasına yerleştirilir.Kalan 3 yufkada ıslatılarak peynirli harcın üzerine örtülür.Kalan yumurtalı karışım böreğin üzerine dökülür.1 saat kadar buzdolabında dinlendirilir.Önceden ısıtılmış fırında 150 derecede 1 saat pişirilir.


12 Haziran 2008 Perşembe

ÖRGÜ DOĞUM GÜNÜ PASTASI

Bu gün çok sevdiğim iş arkadaşım Fatma'nın doğum günüydü.Biz yarın kutlayacağız.Bende ona bu sürpriz pastayı ördüm.Bu doğum gününü unutmasın hatırladıkça gülsün diye.İYİ Kİ DOĞDUN FATMACIM.İYİ Kİ SEN VARSIN. Bu arada arka plandaki tabak İznik Çinisi.Yine çok sevdiğimiz bir çocuğumuzun ailesi benim için İznik'ten almış.Sağolsunlar.

ZEYNEP'İN 1 YAŞ PASTASI

Bu pastayı geçen cumartesi çok sevdiğim arkadaşım Gülaycığımın minik kızı için yaptım.Gerçi bir son an pastası oldu ve beğenmedim birde Kafkas'tan pasta aldım.
MALZEMELER
keki için;
3 yumurta
1 su bardağı sıvı yağ
1,5 su bardağı şeker
2 yemek kaşığı kakao
1 su bardağı demli çay
2 paket kabartma tozu
2 paket vanilya
2,5 su bardağı un
1 paket çilekli süt
ara kreması için;
1 paket çilekli crem ole
1 paket çilekli çikolata parçalı krem şanti
süt
dış kreması için;
1 paket ülker çilekli puding
1 paket sade krem şanti
süt
üst süslemesi için;
4 yemek kaşığı nişasta
4 yemek kaşığı pudra şekeri
2 yemek kaşığı su
ceviz büyüklüğünde tereyağ
YAPILIŞI:Kek için tüm kuru malzemeler bir kaba elenerek karıştırılır.Yumurtalar şekerle beraber çırpılır.Yağ ve çay eklenip karıştırılır.Kuru malzemeler eklenir.Yağlanmış kek kalıbına boşaltılır.170 Derecede önceden ısıtılmış fırında 35 dak kadar pişirilir.Soğumaya bırakılır.Ara krema için krem ole ve krem şanti beraber çırpılıp buzdolabına konur.Dışı için puding pişirilir.Kaymak tutmaması için arada bir karıştırılarak soğutulur.Sade krem şanti ayrı bir kapta çırpılıp buzdolabına konur.Soğuyan kekimiz ortada ikiye kesilip çilekli sütle ıslatılır.Ara kremasının tamamı sıvanır alt katın üzerine diğer kat kapatılır.üzerine çilekli puding sıvanır.Buzdolabına dinlenmeye bırakılır.Üst süsleme için bir teflon tavaya nişasta ve pudra şekeri elenir.su ve tereyağ eklenir.İstenen renkte gıda boyası kürdanın ucuyla karışımın sulu kısmında eritilir.Hafif ateşte pişirilir.Oyun hamuru kıvamına geldiğinde kuru bir zeminde yine elenmiş pudra şekeri ve nişasta karışımıyla yoğurulur.Kalıpla istenen şekilde kesilir.Ben pastayı süslerken plastik melek ve bebek patiği kullandım.azırladığım süsleme hamuruyla önce harfleri yaptım sonra kalplaer hepsini derin dondurucuya kaldırdım.Soğuyan pastamı dışarı alıp üzerini sade krem şantiyle kapladım.Harflerle ZEYNEP yazdım.Kenerlarını da bir kalp 1 jelibon ay-yıldız şekerlerle süsledim.Afiyetle yedik.Allah uzun ömür versin ZEYNEPCİM.

6 Haziran 2008 Cuma

ALİ SELİM'İN YELEĞİ VE PATİĞİ

Hani şu mavi bebek şekerlerini ve sepetini yaptığım minik bebeğe bu yeleği ve patiğide örmüştüm ama bir türlü götüremedim.İnşallah sağlıkla giyersin Ali Selimciğim.

23 Mayıs 2008 Cuma

PARMAK KUKLALARIMIZ


Çocuklarla çalışırken özellikle konuşma problemi olan çocuklarla çalışırken kuklalar çok işimize yarar bizim.Hazır aldıklarımın içinde yüz ifadeleri olan kuklalardan bulamamıştım.Bende çarşıdaki tokacılarda bu malzemeleri buldum.Hemen aldım.Değişik renkli yünlerden de parmaklar ördüm bu malzemeleri dikerek kendi parmak kuklalarımı oluşturdum.En üstteki papatyayı da kendim ördüm muzip papatyamızın sadece gözleri hazır malzemeden.



DONDURMALI PASTA


Bu pastayı yapalı çok oldu.Anca yükleyebildim.Hastanede bizim tüm kayıtlarımızı tutan sekreterimizin doğum günüydü.Doğum günlerini kutlamayıadet haline getirdik.Sanki bizi daha sıkı bağlıyor birbirimize böyle güzel kutlamalar.
MALZEMELER
1 tane orta boy kakaolu kek veya kek kırıntıları
2 paket krem şanti
süt
1 su bardağı vişne(ben dondurulmuş olanlardan kullandım)
2büyük tadelle
1 su bardağı iri kırılmış fındık
hazır çikolata sosu
YAPILIŞI:Önce krem şantiler çırpılıp buzdolabına kaldırılır.Kek küçük kırıntılar halide ufakanır.İçine tadelleler sarımsak rendesi ile incecik rendelenir.Vişneler ve fındık kırıkları karıştırılır.En son krem şantinin içine tüm karışım dökülerek karıştırılır.Kek kalıbı streç filmle kaplanarak karışım boşaltılır.Üzeri sıkıça kapatılır ve derin dondurucuda dondurulur.Servis yapmadan 10 dakika önce kalıptan çıkarılır.Üzeri çikolata ile süslenir ve servis yapılır.

20 Mayıs 2008 Salı

KOZALAK ÇİKOLATA

Bu tarifi annem gittiği bir günde almış.Kardeşimin eşide ben çok merak edince yedirmeden göndermedi Antalya'dan .Resimde eller bizim küçük prensese,oyuncaklarda Yiğitime ait.Ellerine sağlık Esracığım.İyi ki varsınız halanın kuzuları Yiğitciğim ve Azram.
MALZEMELER
250gr kakaolu pirinç patlağı.(paket halinde marketlerde var.)
1 kare paket Ülker fındıklı çikolata
2 yemek kaşığı kakao
3 yemek kaşığı bal
125 gr margarin
Hindistan cevizi ve çam fıstığı tozu
YAPILIŞI:Çikolata ve margarin benmari usulü eritilir.Eriyen karışıma bal kakao eklenerek iyice karıştırılır.En son pirinç patlakları eklenir.Limon sıkacağının üst kısmı ters çevrilerek karışımdan içine konur ve buzdolabına girecek bir kaba konarak buzdolabında dondurulur.Servis yapmadan önce üzerine hindistan cevizi veya çam fıstığı dökülerek servis yapılır.Afiyet olsun.

ÜLKER PASTASI

ÜLKER PASTASI
MALZEMELER
1 Tane Ülker rulo kek çilekli çikolata soslu
1 paket İçim çilekli puding
1 paket içim Çilekli krem şanti
1 paket Ülker çikolatalı gofret
Yarım kg çilek
Yarım kg süt
1 tane muz
1 paket Ülker başak bisküvi
24 gr margarin
YAPILIŞI:Puding üzerinde yazdığı tarifden 1 bardak eksik sütle pişirilip arada karıştırarak kaymak tutması önlenir ve soğumaya bırakılır.Krem şantide 1 çay bardağı sütle çırpılır ve buz dolabına kaldırılır.Çukur borcamın iç yüzeyi streç filmle kaplanır.Rulo kek ince dilimler halinde kesilir ve borcamın şeklini alacak şekilde ve hiç boşluk bırakmayarak sıralanır.meyvalar ve gofret küçük parçalar halinde doğranır.İyice soğumuş olan pudinge krem şanti eklenip karıştırılır.Meyvalar ve gofret parçaları eklenir.Hafifçe karıştırılıp borcamdaki keklerin üzerine boşaltılır.Başak bisküvi ince un haline gelecek şekilde çekilir.Margarinle yoğurularak hamur haline getirilir.Borcamın içindeki karışımın üzerine kapak olacak şekilde yayılır.Streç filmle üzeri tamamen kapatılır.Buzlukta donmaya bırakılır.Servisten en az bir gün önce hazırlamanızı tavsiye ediyorum.Tadı anca yerleşiyor ve servise hazır hale geliyor.Afiyet olsun.

1 Mayıs 2008 Perşembe

YEMEK ALIŞKANLIKLARI

Ne zamandır vakit ayıramıyorum bloguma.Tariflerim birikti ama bilgisayarım sorunlu bu aralar.Bu gün e-mailime gelen bir yazıyı yayınlamak istiyorum.Eminim ilginizi çekecektir.Prof.Dr.Yankı Yazgan'ın bir yazısı.Aynen yayınlıyorum.





İzmir enginarı sabır ve dikkat ister


Ağız tadını değiştirmek, bazen toplumsal düzeni değiştirmekten daha zor olabilir. Hele zor ile hiç olmaz. Büyümek ve gelişmek yeni tadlara açık olmak için bir yoldur. Ama zaman alır. Hayat bekleme üzerine kurulu ise, neyi bekleyeceğini bilmek de yaşamayı farklı kılabilir. Ülkemiz insanlarının bekleme konusundaki uzmanlığının belki tek eksiği yanlış duraklarda beklemektir...


Yankı Yazgan

İzmir enginarını bilir misiniz, yapraklarının lezzetiyle tanınır. Enginarın “kalbi”ni oluşturan etlice kısmı, İstanbul’dakine kıyasla pek sıska ve ufakçadır; ama yapraklarını tek tek koparıp emdiğinizde, ağzınızda kalacak tadı ben tarif edemem. Ben bu lezzetli sebzeden nefret ederek büyüdüm. Evde enginar dolması var lafını duyduğum anda, kendimi köşedeki Nazilli pidecisine atardım. Şimdi çok arıyorum o enginarı...
Şimdi sevdiğim bir şeyi, çocuklukta nasıl olur da sevmezdim? Enginarı sevmeyenler, hiç sevmeyenler, ömür boyu sevmeyenler, neden sevemiyorlar? Canları öyle istiyor da ondan, doğru cevaplardan birisi elbette. Bir şey daha var: Enginar, kereviz, bamya, sebze sevmezlerin nefret ettiği ne varsa, çocuklukta bunların tadına varmak nesnel olarak epeyce zor.

Çocukken, dil üzerine yayılmış olan tad algılayıcıların dağılımı henüz son şeklini almış değil. Yani, her tadı algılayabilecek bir sisteme sahip değiliz. Üstelik, bir tadın egemenliği, mutlak: tatlı, şekerli... Şekerin üstünlüğü, hem şekere özgü algılayıcı sistemlerin doğuştan itibaren diğer tat algılayıcılardan daha gelişmiş olmasına, hem de şekerli tadın algılanmasının “zahmetsiz” olmasından ileri geliyor. Dilinizi değdirdiğiniz anda, kendini hissettiren, biyolojik sisteminiz üzerindeki etkisi bile oldukça dolaysız ve hızlı olan bir tat (“şekerim çıktı/düştü” gibisi var mı, acım ya da ekşim çıktı diyen pek az). Bu tada ulaşmak için fazla zahmet gerekmiyor, hemen etkisini hissediyorsunuz.
Yemenin ne zahmeti olabilir demeyin.. Şu İzmir enginarını düşünelim. Ağzınızda belirli bir süre tutmalısınız ki, onu algılayabilecek tad reseptörleriniz, enginar tadını hissedebilsin.. Sekiz-on saniyeden önce hissedilmeyen bu tadı elde etmek için geçirdiğiniz zamanda, on lokma tatlı yutmuş olabilirdiniz.
Hani, düğmesine 5 saniye filan basmak gereken asansörler gibi... Beklemek ve sabretmek gereken lezzetlere, hele çocuk aklımızla (ve dilimizle) erişmek ne zor.
Peki, sebzeyi zorla yedirerek dilimizdeki sebze tadı algılayıcıların gelişimini hızlandırabilir, sayısını çoğaltabilir miyiz? Alışkanlık geliştirir gibi...Teorik olarak mümkün, ama, zorla alınmış piyano dersi, ya da, zorla ezberletilmiş bir takım bilgiler gibi, kalıcı ama bile isteye kullanılmayan bir lezzet algılayıcılık ne işe yarar?

Bebekliğimizde kolayca sindirdiğimiz, bize o dönemde gerekli besinlerde bolca bulunan tadları düşünün: tatlımsı, tatlı etkisi yapan (hızlıca insülin salgılatan), kolayca yutulabilen veya kıtırdatarak yenen nesneler. Her türlü sütümsü şey, kurabiye, çikolatalı nesneler, pasta ve börek, patates, kızartma ve cips, eziğimsi kıvamdaki bir çok şey... Ne müthiş bir mönü.

Bebeklik tadlarını “aşabilenler”, yani gurme, rafine ağız tadına sahip, diye bilinenlerin bile fantezilerinin bir yerinde bu bebeksi, basit, hemen tatmin eden, zahmetsiz yemekler durmalı. Hafife alınacak tatlar değil onlar. Biyolojimizin bize, neredeyse, buyurduğu bu tatlar ile ilişkimizi “pop”tur deyip kenara attığımızda, tehlikeli olabilirler!
Tutunamayanlar’ı ilk okuyup bitirişimde (bitiremediğim okuyuşlar olduğu manası çıkmalı), enginarın yaprağının tadına varabilmiş gibi hissetmiştim kendimi. Dikkatim, sabrım, bekleyebilirliğim, eskiye göre epeyce artmıştı. Aynı yıl içinde, hem Pardayyanlar’dan hem Tutunamayanlar’dan zevk alabilmemi, babamın “büyüyünce anlarsın” kehanetlerinin gerçekleşmekte olduğuna yormuştum. Enginar yaprağı ve zeytinyağlı bamya, bu yöndeki diğer kanıtları oluşturmuştu.
Tutunamayanlar’da tasvir edilen “damarlarında alyuvarları ile birlikte alaturka akan”lardan birisi olarak, hamburger, pide, köfte, tatlı, börek ve yeterince rafine bulunmayan diğer yemeklere olan düşkünlüğümü, fantezilere devredebildiğim kadarıyla devrettim. Kalanını da çocuklar üstünden tatmin ediyor, onlara bol bol fastfood yediriyorum!
Enginarın yaprağının tadına varmak, belki de ECM’den yayımlanmış müziklerin tadına varabilmekle eşdeğer tutulabilir. Diğer kolay ve bebeksi tadlar, dikkat ve zahmet gerektirmeksizin elde edilen, ve bir o kadar da iz bırakmaksızın kaybolup giden, ama özlenen tadlar, “pop müzik” mi sayılmalı?

15 Nisan 2008 Salı

LEBLEBİLİYE BUYRUN


Bursa'ya geldiğimden beri yeni tadlar keşfediyorum.Çocukken annem leblebiyi havanda ezer içine şeker koyardı.Bizde yerken çok zevk alırdık.Bursa'da ayrıca leblebi unu satılyor ve mis gibi kokuyor.Geçen cumartesi bir arkadaşıma gittim.Giderkende bu topları götürdüm.Truff yapma amacıyla başlamıştım azıcık ondan azıcık bundan derken ortaya bu değişik lezzet çıktı.Arkadaşım adının olmadığını duyunca çikilop olsun dedi.
ÇİKİLOPLAR
MALZEME:
4 -5 dilim kakaolu kek
yarım çay bardağı süt kreması
1 çay bardağı şurubu süzülmüş vişne reçeli
1 çay bardağı hindistan cevizi
3 yemek kaşığı pudra şekeri
1 paket vanilya
1,5 su bardağı leblebi unu
üzeri için;1 çay bardağı çam fıstığı tozu
1 küçük paket benmari usulü eritilmiş bitter çikolata
YAPILIŞI:Keki,kremayı,reçeli,hindistan cevizini, pudra şekerini,vanilyayı,ve leblebi ununu çukur bir kapta hamur haline getirip,üzerini örterek buzdolabında yarım saat dinlendirin.Bu arada çikolatayı eritin.Dinlendirdiğiniz hamurdan küçük toplar yapın.Topların bir kısmını çam fıstığı tozuna ,bir kısmını erittiğiniz çikolataya bulayıp donmaları için tekrar dolaba kaldırın.Yemeden 1 gün önce yapılıp buzdolabında dinlendirilirse daha güzel oluyor.Değişik bir tad.Afiyet olsun.
1

10 Nisan 2008 Perşembe

KENDİME HEDİYE ALDIM



birfincankahvenin40yilhatirivar nazar boncuğu ile ilgili bir etkinlik düzenlemiş nasıl katılacağımı bilemiyorum ama ben bu anahtarlığı yeni aldım.Bir iş arkadaşımın eşi evde yapıp aile bütçesine katkıda bulunmak için satıyormuş bende aldım.Kocaman çantamın içinde anahtarlığımı çok arıyordum artık kolayca buluyorum.Nazara inanırım ama boncuk ne derece doğru bilemiyorum.Çok kullandığım bir figürdür.Çok severim.

1 Nisan 2008 Salı

YİĞİT'İN DOĞUM GÜNÜ SOFRASI


Doğum günü soframız oldukça zengindi.Yavaş yavaş yazacağım tarifleri.

ÇİKOLATALI ELMA TOPLARI


29 Mart yeğenimin 6.doğum günüydü.İYİ Kİ DOĞDUN YİĞİTİM,İYİ Kİ VARSIN HALACIM SENİ ÇOK SEVİYORUM.Daha önce yazdığım beyaz çikolata soslu elmalı topların üzeri bu kez çikolatalı pudingle kaplanmı.Çok hafif ve lezzetli bir tatlı olmuş.Kuzenimin eşi doğum günü sofrası için hazırlamış.Ellerine sağlık Refikacığım.

ANNEMİN KOLTUK ÖRTÜLERİ 2


Bu da ikinci örtümüz.Geçtiğimiz kış şal yaparım diye aldığım iki parça polar kumaşın kenarına tığla şekil verdim.Sonrada baktım kullanışlı bir renk değil polarla aynı büyüklükte iki parça şal şeklinde hanım dilendi bey beğendi örneği ile parça ördüm ve birleştirdim.Ortaya bu battaniye çıktı.Bunu örerkende niyetim yayladaki eve götürmekti.Çocuklar uyurken üzerlerine örteriz diye düşünmüştüm.Çünkü çok hafif bir battaniye oldu.Annem bunu da diğer koltuğa örtmüş.İyi fikir yazın yine yaylaya götürürüz nasıl olsa.

ANNEMİN KOLTUK ÖRTÜLERİ 1


Merhaba geçen hafta annemin rahatsızlığı dolayısıyla izinliydim ve Antalya'ya gittim.Geçen yaz evdeki artık merserize ipleri ve ne içi ördüğümü hatırlamadığım motifleri birleştirerek bu örtüyü örmüştüm.Niyetim yazlıktaki salıncağa örtmekti.Annem üzerine farklı renkte ipliklerle örerek büyütmüş ve koltuğa örtmüş.Bu ilk örtümüz.

23 Mart 2008 Pazar

ÇİKOLATA SOSLU,MEYVALI YALANCI TAVUK GÖĞSÜ


MALZEMELER
YALANCI TAVUK GÖĞSÜ
4 su bardağı süt,1 su bardağı un,1 su bardağı şeker,vanilya,damla sakızı
ÇİKOLATA SOSU
1 su bardağı süt,1 su bardağı su,2 yemek kaşığı şeker,1 yemek kaşığı kakao,1 büyük tadelle,2 yemek kaşığı nişasta,muz şeftali
YAPILIŞI:Tavuk göğsü malzemeler soğukken karıştırılır.Muhallebi kıvamını alana kadar pişirilir.Mikserin hızlı devrinde 10 dakika çırpılır.Islak borcama dökülür.Soğuması için dinlendirilir.Bu arada çikolata sosunun malzemeleri de soğukken karıştırılır.Muhallebi kıvamı alana kadar pişirilir.Çırpılır.Soğuyan tavuk göğsünün üzerine dilimlenmiş meyvalar dizilir.Üzerine çikolata sosu dökülür , soğuk servis yapılır.

LAHANA SALATASI


LAHANA:Kanserden korunmada etkili sebzelerin başında gelir.Kandaki şekeri düzenler.Astım ilacı gibidir.Yazmış şifalı bitkiler kitabında.Ben de çok severim lahanayı.Bu salata biraz benim denemem oldu.Küçük bir lahananın yarısını ince ince doğradım.(diğer yarısı turşu oldu.)İçine 2 su bardağı haşlanmış mısır karıştırdım.Başka bir kapta 3 yemek kaşığı mayonez,2 tatlı kaşığı şeker,iki tatlı kaşığı tuz ve 2 limonun suyunu karıştırdım.Süt gibi sıvıca bir karışım oldu.Bu karışımı lahana ve mısırların üzerine döktüm.İşte size salata.Sanırım servisten en az 2 saat önce yapılsa daha lezzetli olur.Afiyet olsun.

ATKI VE BERE

İki yıl önce birlikte çalıştığım bir arkadaşım bu çiçekleri örmüştü bana.Bekleyip duruyordu örgü sepetinde.Arasına hanım dilendi bey beğendi motifleri örüp birleştirdim.Artan yünlerden de bere ördüm.Değişik oldu.

22 Mart 2008 Cumartesi

BEBEĞİMİZ GELDİ?



Bebeğimiz geldi,ama teyze hasta olduğu için sepetini yetiştiremedi.Neyse sepetimiz nihayet hazır,teyzede kendini biraz iyi hissederse yarın kurabiye yapıp sepetiyle gidip görecek,minik bebeği ve arkadaşını.

ÇAYDANLIK ELBİSESİ

Bu yıl iş yerimizden evlenecek bir arkadaşımız var.Aslında bundan iki yıl önce birlikte atanmıştık.Evleniyor bende bizden bir hatıra kalsın diye ona kahvaltı sofrasını süsleyecek bir şey ördüm.Aman çaydanlığımız üşütüp hasta olmasın.Kızımızı gurbete gönderiyoruz,oralarda bir de gripli çaydanlıkla uğraşmasın değil mi?

21 Mart 2008 Cuma

SADE POĞAÇA

MALZEMELER:
250 gr margarin
2 yumurta
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker
1 çay bardağı ılık süt
1 küçük paket yaş maya
alabildiğine un
YAPILIŞI:Unu çukur bir kaba eleyip ortasını havuz şeklinde açıyoruz.bu boşluğa yaş payayı hafifçe parçalayarak koyuyoruz kalan malzemeyi ekliyoruz.Fazla oğuşturmadan malzemeleri karıştırıyoruz.Unu yavaş yavaş ilave ederek çok yumuşak bir hamur elde ediyoruz.Şekil verirken elinize yapışacaktır.Ellerinizi hafifçe yağlayabilirsiniz.Hızlı bir şekilde hazırlayıp ,üzerlerine yumurta sürüp ,önceden ısıttığımız 200 derecede pişiriyoruz.Afiyet olsun.

19 Mart 2008 Çarşamba

3 KARDEŞ BİR ARADA KAHVALTI YAPTIK


Geçen haftalarda erkek kardeşim eşi ve çocuklarıyla Antalya'dan geldi.Pazar günü İzmit'e kız kardeşime gittik.Çok güzel bir sabah kahvaltısı hazırladı sağolsun bize.Giderken gelinimiz elmalı pastayı yaptı bende poğaçayı.Ne yediğimden çok hepsini nasıl özlediğimi düşünüp durdum sofra boyunca.

BEN GELDİM-BEYAZ ÇİKOLATA SOSLU ELMALI PASTA


Merhaba .Uzun süredir evdeki net bağlantım problemliydi bir türlü yeni tarif ekleyemedim.Bu akşam nihayet düzeldi.Bu arada çok tarif birikti.
BEYAZ ÇİKOLATA SOSLU ELMALI PASTA
MALZEMELER
6 Tane orta boy elma
1 paket pötibör bisküvi
1 su bardağı irice çekilmiş ceviz
1 su bardağı pudra şekeri
Üzeri için ;1 paket hazır beyaz çikolatalı sos
HAZIRLANMASI:Elmaları rendeliyoruz.Üzerine şekeri,ufalanmış bisküvileri,cevizidöküp yoğuruyoruz.Elimizle top şekli veriyoruz.Servis tabağına dizip,paketin üzerindeki tarife uyarak beyaz çikolatalı sosu hazırlıyoruz.Elmaların üzerine döküyoruz.Afiyet olsun.

24 Şubat 2008 Pazar

49 YAŞ PASTASI

Geçen hafta benim çok sevdiğim Mukaddes Teyze'nin doğum günüydü.Kar kış hava kötü olduğu için bu haftaya erteledik.Dün akşam gecikmiş kutlama için aile eksikleri olsa da bir aradaydı.Pastayı ben yaptım.Hep birlikte yemek yedik.Sonra çay pasta faslına geçildi.Aslında yaş 49 değil ama kendisi hep öyle söyler.Böyle düşünmesinin sebebini anlattığında ben çok hüzünlenmiştim.Artık alıştım.Neyse tarifimiz şöyle:
MALZEMELER:
4 Yumurta
1 Su bardağı toz şeker
1,5 Su bardağı un
Yarım su bardağı süt hamuruna
1 Su bardağı süt keki ıslatmak için (az gelmiş kek kuru olmuştu bir dahaki sefere sütü arttıracağım)
1 Paket vanilya
1 Paket kabartma tozu
2 Yemek kaşığı kakao
YAPILIŞI:Yumurtaları şekerle çırptıktan sonra sırasıyla süt,kakao,vanilyası konup karıştırılır.Un ve kabartma tozu birlikte elenerek hamura eklenir.İyice çırpılıp kalıba boşaltılır.Öncede ısıtılmış fırında pişirilir.(Her fırının çalışma sistemi farklı kendiniz ayarlarsınız fırınınıza göre.)Fırından çıkardıktan sonra tel üzerinde ılınması için bekletilir.Sıcağa yakın ılık haldeyken üzerine soğuk süt dökülür.Soğuduktan sonra kreması hazırlanır.Kek iki kata ayrılıp arasına krema sürülür.En üstüne çikolata sosu hazırlanıp sıvandıktan sonra süslenir.Kremasını pastacıburcunun sitesindeki pastacı kreması tarifiyle yaptım.Üzerine çikolata sosu hazırlayıp döktüm.49'u hangi siteden aldığımı hatırlamadığım bir şeker hamuru tarifiyle yaptım.Tadı çok güzel değildi ama deneye deneye bulacağım inşallah.
ŞEKER HAMURU İÇİN:2 Yemek kaşığı su,1 yemek kaşığı pudra şekeri,1 yemek kaşığı nişasta teflon bir tavaya konur.Hafif ateşte karıştırılarak pişirilir.Ben yeşil renk için 1 tatlı kaşığı Antep fıstığı tozu karıştırdım.Tarifde gıda boyası yazıyordu.Hamur kıvam aldıktan sonra içine 1 çay kaşığı tereyağ eklenir.Hamur ılınmaya alınır.Ilınan hamur 1 kaşık nişasta ekleyerek oyun hamuru kıvamına getirilir ve kullanılır.

ÖRGÜ BEBEĞİM

İnternette dolaşırken örgü ile ilgili farklı şeylerde buluyorum.Geçenlerde örgü oyuncaklardan oluşan bir site buldum.Hemen denedim ama benim ilk denemem olduğu için biraz orantısız oldu.Neyse ama niyetimi bozmayacağım.Bebeği özel eğitimci bir arkadaşıma doğum günü hediyesi olarak ördüm.Her ne kadar dün akşam Zeynep(benim bir arkadaşımın kızı) bebeğe sahip çıkmaya çalıştıysada O'na başka bir tane öreceğime söz vererek kurtardım hediyemi.En kısa zamanda Zeynep ve Azra için farklı bebekler örmek niyetindeyim.

18 Şubat 2008 Pazartesi

SÜRPRİZ KURABİYE



Geçen hafta sonu konuşma terapisti olan bir arkadaşıma çaya davetliydim.Giderken götürmek için yaptım bu kurabiyeyi.Beğenildi.Bende çok keyifle yedim değişik oldu.Tarif yine yeşilkivi'den.
MALZEMELER
250gr margarin veya tereyağı
3 yemek kaşığı kakao
2 yumurta (1'inin akı iç malzemesi için)
2kahve fincanı pudra şekeri
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya,aldığı kadar un
İÇ MALZEMESİ:2 su bardağı hindistan cevizi,1 kahve fincanı pudra şekeri,1 yumurta akı
HAZIRLANMASI:Un dışındaki tüm malzemeleri karıştırıyoruz.Yumuşak bir hamur olana kadar un ekliyoruz.Ayrı bir kapta iç malzemelerini karıştırıyoruz.Tarifte yuvarlak içli köfte gibi yapılıp içine hindistan cevizli harçtan konmuştu.Ben hamuru ikiye böldüm,1 cm kalınlığında açıp üzerine harçtan sürdüm.Diğer parçayı da açıp üzerine kapattım.Kalp şeklindeki kalıpla kestim.Kenarlarda kalan parçaları elimde top şekline getirdim.Yağlanmış fırın tepsisine dizip,200 derecede 45 dakika pişirdim.

SÜVETER


Kış başında örmüştüm bu süveteri iş arkaşıma.Sağolsun kendisi benim sağ kolum.Çalışırken o olmasa çok zorlanırım.Allah ondan razı olsun.

HIRKA


Bu da hırkası.

BLUZ


Öreli iki yıl oldu ama ben zevkle ördüm zevkle giyiyorum.Hem bluzu hem hırkayı.

14 Şubat 2008 Perşembe

SOBELENDİM

Sevgili Lavantin sobelemiş beni .Benim ilk sobem sağolsun.Ama öyle bir zamanlama ki aşk olsun ne diyeyim.
Hayallerimle başlayayım;
*En büyük hayalim bunca yıldır emek verdiğim mesleğimle ilgili deneyimleri gençlere aktarabileceğim bir işimin olması.Yani bir üniversitede öğretim elemanı olmak hayalindeyim.Çabalıyorum.İnşallah başarırım.
*İkinci hayalim mübarek topraklara gitmek.Yani hacı olabilmek.Ama layığıyla.
*Üçüncü hayalim,eğer ölmeden emekli olmayı başarabilirsem(yeni yasalarla bu pek de mümkün görünmüyor.)bir butik pastanem olsun istiyorum.Her gün 4 çeşit pasta yapayım.İçinde iki de Down Sendromlu garsonum olsun.İnsanlar sohbet etmeye gelsinler.
Yapmayı ertelediklerim;
*Bunca yıldır yaşamayı erteledim,bundan sonra inşallah bundan sonra daha fazla zaman ayıracağım kendime.
Bir daha dünyaya gelsem yine olduğum yerde olmak isterdim.Memnunum yaşantımdan acısıyla tatlısıyla öğrendiklerimden,tanıdıklarımdan.Sadece yalnızlığımdan memnun değilim.Sanırım hayatımda yaptığım yanlış seçimlerden en acı vereni.Rabbim hakkımızda hayırlısını versin.

9 Şubat 2008 Cumartesi

KARAMELLİ ISLAK KURABİYE



Bu tarifide blogları gezerken yeşilkivide gördüm.Bir değişiklikle denedim.Bu gün iş arkadaşıma ziyarete giderken götürdüm.Beğenildi.Mis gibi karamel kokuyordu.Bir de ben 2 ölçü yaptım 29 kurabiye çıktı.Bu arada fotograftaki kırmızı laleler dayıcığımın hediyesi.Ömrün uzun olsun dayıcığım.Kurabiyeleri şekillendirdiğim kalıbı da Antep'ten sevgili bebeklimutfak gönderdi.Kerebiç kalıbı ama olsun.Zevkle kullandım.Teşekkürler.
MALZEMELER:
1Paket margarin
2 yumurta
1 Su bardağı şeker
2 paket karamelli puding
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un
Şurubu için:1,5Bardak süt,yarım bardak şeker,1 içimlik cafecrown karamelli
HAZIRLANMASI:Önce sütü şekerle kaynatıp içine sıcakken karamelli kahveyi karıştırıyoruz ve soğumaya bırakıyoruz.Yumurtayı şekerle çırpıp erimiş soğumuş margarini ekliyoruz. Vanilya ,kabartma tozu,toz pudingi ve unu ekleyerek ele yapışmayan yumuşak bir hamur yapıyoruz.Şekillendirip yağlanmış tepsiye diziyoruz.175 derece fırında 30 dakika pişiriyoruz.Pişerken mutfağa uğramayı untmayın.Missssss gibi kokuyor.Pişen kurabiyeleri ılınıncaya kadar bekletip,soğumuş sütlü kahveye batırıyoruz.Servis tabağına dizip servis yapıyoruz.Ben bir kısmını ıslatmadım.Güzel kıtır kıtır bir kurabiye oldu.
Benim muhteşem teknoloji özürüm yüzünden yazılarımı yayınlama konusunda sıkıntı çekiyorum gördüğünüz gib.Aşağıdaki resimde gördükleriniz benim kitaplarım.16 Yılın birikimleriyle hazırladığım egzersiz kitapları.Paylaşmak istedim.

KİTAPLARIM

Resimde görd

8 Şubat 2008 Cuma

ERKEK BEBEĞE HOŞGELDİN ŞEKERLERİ






İş yerinde yan odada çalışan arkadaşım bebek bekliyor.Bende onun henüz adı belli olmayan minik bebeğine hoş geldin şekerleri hazırlama işini seve seve üzerime aldım.Henüz hangisinden yapacağımıza karar vermedik.Yarın karar verip yapacağız.Küçük emanetimize kavuşmaya az kaldı.Sağlıklı ve hayırlı bir evlat olur inşallah.


SÜRPRİZ KEK:Blogları dolaşırken yeşilkivide görmüştüm bu tarifi.Kız kardeşime götürmek için yaptım.Ben beğendim,meyveli ve hafif bir tad.Kardeşim ve eşinin ağız tadlarına uymadı.Yinede tüketildi.
MALZEMELER:
HAMUR :
2Yumurta sarısı
1/2Su bardağı sıvı yağ
1Su bardağı şeker
1Subardağı süt
2Yemek kaşığı kakao
1Su bardağı vişne
1Paket vanilya
1Paket kabartma tozu
3Su bardağı un
İÇİ MALZEMESİ:
2Su bardağı hindistan cevizi
2Yumurta akı
1Çay bardağı pudra şekeri
HAZIRLANMASI:Yumurta sarıları şekerle çırpılır.İçine sıvı yağ,süt,kako,vanilya eklenerek çırpmaya devam edilir.Un ve kabartma tozu eklenerek kek hamuru kıvamına gelene kadar karıştırılı.İç malzemeleri karıştırılarak içi hazırlanır.Yağlanmış kek kalıbına bir miktar kek hamuru dökülür.Üzerine iç malzemesi sıvanır.Üzerine vişneler dökülür.Kalan kek hamuru boşaltılır.Önceden 175 derecede ısıtılmış fırında 45 dakika pişirilir.










5 Şubat 2008 Salı


Hafta sonu kızkardeşime İzmit'e gittim.Yol boyunca bu patikleri ördüm bizim küçük prensese.Erkek kardeşimin kızı Azra'mız var .20 Aylık.Bir süslü ki sormayın.Eminim görünce çok sevecek.Tabanından başladım örmeye.Dolgu ile devem ettim.Kenarlarını süsleyip bilek kısmına ip geçirdim.Güle güle giysin benim minik cadım.

30 Ocak 2008 Çarşamba


Bunları blogcu arkadaşlardan biri için ördüm.Ama henüz gönderemedim.O yüzden ne olduklarını ben yazmayacağım.Eminim eline geçtiğinde kullanım amacına göre resim çekp yayınlar sevgili arkadaşım.Şimdilik merak edelim bu sevimli şeyleri.

FASULYELİ KAHVALTILIK


Geçene hafta sonu kızkardeşim,eşi,babam ve yeğenim hafta sonu için bana geldiler.Bende Antalya usulü piyaz yapmayı planlayarak kuru fasulye haşlamaya karar verdim,ama düdüklünün zamanını hesaplayamayınca fasulyeler fazlaca haşlanıp erimişler.Bende fasulyeleri püre haline getirdim. İçine közlenmiş kırmızı biber,taze soğan,maydanoz,beyaz peynir rendesi,tuz,karabiber koyup karıştırdım.Baktım kıvamı tutmadı biraz cıvık olmuş içine un koyup karıştırdım.Kardeşim gelirken bana şu şımarık kek kalıplarından almış sağolsun.Kalp figürünü çok sevdiğimi bildiği için kalp şeklini seçmiş.Hazırladığım kek hamuru kıvamındaki hamuru döküp 200 derecede ısıtılmış fırında 1 saate yakın pişirdim.Dışı kıtır içi yumuşak değişik bir kahvaltı tadı çıktı ortaya.Biz severek yedik.

29 Ocak 2008 Salı

CAM ŞEKERLİ KURABİYE


Bloglarda gezerken gözüme takılan değişik tarifleri fırsat buldukça denemeye çalışıyorum.Bu kurabiye bana çok farklı gelmişti.Tarifte limon kabuğu rendesi diyordu ben portakal kullandım.Değişik bir tad.
MALZEMELER:
150 gr margarin
1 yumurta
1 çay bardağı nişasta
1su bardağı pudra şekeri
1 çay kaşığı zencefil
1çay kaşığı tarçın
1paket kabartma tozu
15 tane dövülmüş cam şeker
1portakal kabuğu rendesi
YAPILIŞI:Hamur için gerekli tüm malzemeleri(cam şekerler dışında)karıştırıp hamur hazırlıyoruz.Yumuşak bir hamur olacak.Hamuru oklavayla 1 cm kalınlığında açıp kalıpla şekik kesiyoruz.Kalıpların bir kısmının ortalarına herhangi bir şişe kapağıyla yuvarlaklar kesiyoruz.Bütün kalıpların üzerine yuvarlak kesilmiş olanları getirip elimizle yapıştırıyoruz.Yağlanmış fırın tepsisine dizip,her kurabiyenin yuvarlak delik olan kısmına birer tatlı kaşığı dövülmüş cam şeker döküp,200 derecede ısıtılmış fırına sürüyoruz.45 Dakika pişiriyoruz.Afiyetle yiyoruz.

23 Ocak 2008 Çarşamba


Bu da kızkardeşim için ördüğüm süveter.


HOŞÇAKAL PASTASI
Geçtiğimiz günlerde iş yerinden bir arkadaşımızın tayini çıktı.O'nu yeni görev yerine uğurlamadan önce veda edip armağanlarımızı vermek için küçük bir toplantı düzenledik.Pastayı yapmayı teklif edince başka bir arkadaşım içinde vişne olsun,çikolata olsun,yumuşacık olsun gibi bir takım istekler sıraladı.Bende o'nu kırmadan istediği malzemeleri bir araya getirdim.Ortaya bu pasta çıktı.Adının da "HOŞÇAKAL PASTASI"koyduk umarım arkadaşımız ömrü boyunca "HOŞÇAKALIR".








MALZEMELER
4 Yumurta
4 Kahve fincanı şeker
4 Kahve fincanı un
25 gr kakao
1 Paket kabartma tozu
1 Paket vanilya
1 Su bardağı vişne(dondurulmuş vişne kullandım ama suyunu süzerek.)
1 Çay bardağı süt
1Su bardağı vişne suyu
Üzeri için:2 paket krem şanti
1,5 Su bardağı süt
3 Yemek kaşığı evde yapılmış vişne şurubu
YAPILIŞI:Önce paket üzerindeki tarife göre 1,5 su bardağı sütle krem şantiyi hazırlıyoruz,buzdolabına kaldırıyoruz.Yumurta,şeker,kakao,vanilyayı mikserde köpürene kadar çırpıyoruz.İyice eriyince içine unumuzu karıştırıp tekrar çırpıyoruz.En son bir tahta kaşıkla vişnelerimizi karıştırıp,sıvı yağ ile yağlanmış borcama döküyoruz.Önceden ısıttığımız fırında 175 derecede 45 dakika pişiriyoruz.Kürdanla kontrol edip fırından çıkarıyoruz.Fırının telini ters çevirip üzerine koyuyoruz ki altından hava alsın.Önceden hazırladığımız 1 su bardağı vişne suyunu döküyoruz.(Kek sıcak olacak.)Kekimiz soğuduktan sonra krem şantiyi üzerine sıvıyoruz.Krem şantinin üzerine vişne şurubunu kaşıkla gezdirip,çatalla dalga şekli veriyoruz.Bir gece önceden hazırlamanızı ve soğuk tüketmenizi tavsiye ediyorum.

Atmaya kıyamadığım sıcak suda yıkanmış ve keçeleşmiş iki kazağım vardı.imsenin işine yaramayacak şekilde içiçe girmiş kazaklar.Bende oturdum bu kazaklardan kareler kestim.Baktım yetmeyecek aralarına siyah parçalar ördüm.Yine yetmedi evde turuncu polar parçalar vardı,onlarında kenarlarını örerek birleştirdim.Ortaya bu battaniye çıktı.Sizlerle paylaşmak istedim.Bakalım beğenilecek mi?

8 Ocak 2008 Salı


TIKANIP KALDIĞINDA HAYATBir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak güçleştiğinde,Yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını,Dağlara dönmeli yüzünü insan.Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli, yüreğiniferahlatacak; Yeni insanlarla 'tanışmalı, yeni keşifler yapacak....Hep isteyip de, bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa,Gerçekleştirmeyi denemeli!Her geçen gece, ölüme bir gün daha yaklaştığını; zamanın bir nehir,Kendisinin bir sal olup da,O dursa da yolculuğun devam ettiğini anlamalı.Baş döndürücü bir hızla geçiyorsa birbirinin aynı günler,Her akşam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsa,Değiştirmeye çalışmalı bir şeyleri;Küçük şeylerle başlamalı belki; örneğin, bir kaç durakönce inip Servisten, otobüsten; yürümeli eve kadar,yüreğine takmalı güneş gözlüklerini;Gördüğünü hissedebilmeli!Sağlığını kaybedip, ölümle yüz yüze gelmeden önce,Değerli olabilmeli hayat!İlla büyük acılar çekmemeli, küçük mutlulukları fark etmekiçin! Başkasının yerine koyabilmeli kendini;Ağlayan birine "gül", inleyen birine "sus" dememeli!Ağlayana omuz, inleyene çare olabilmeli!Şu adaletsiz, merhametsiz dünyaya ayak uydurmamalı;Sevgisiz, soysuz kalarak!Dikeni yüzünden hesap sormak yerine gülden,Derin bir soluk alıp, hapsetmeli kokusunu içine...Güneşin doğuşunu seyretmeli arada bir,seher yeli okşamalı saçlarını...Karda, yağmurda; sevincine, coşkusuna; fırtınada boranda;Öfkesine, isyanına ortak olabilmeli doğanın!Bir çocuğun ilk adımlarında umudu;bir gencin düşlerinde geleceği;Bir yaşlının hatıralarında geçmişi görebilmeli !Çalışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi, mutlu etmedenmutlu Olmayı beklememeli !Ama küçük, ama büyük; her hayal kırıklığı, her acı;Bir fırsat yaşamdan yeni bir şeyler öğrenebilmek için;Kaçırmamalı !Çünkü; hiç düşmemişsen, el vermezsin kimseye kalkmasıiçin, hiç Çaresiz kalmamışsan, dermanı olamazsın dertlerin;ağlamayı bilmiyorsan,Neşesizdir kahkahaların;Merhaba dememişsen, anlamsızdır elvedaların...Ne, herkesi düşünmekten kendini, ne; kendini düşünmektenherkesi unutmamalı!Bilmeli; çok kısa olduğunu hayatın; hep vermek ya da hep almak için...Sadece, anlatacak bir şeyleri olduğunda değil,Söyleyecek bir şey bulamadığında da dinleyebilmeli!Aklı ve kalbiyle katılabilmeli sohbetlere...Hafızası olmalı insanın; hiç değilse, aynı hataları, aynıbahanelerle tekrarlamaması için!Soruları olmalı, yanıtları bulmak için bir ömür harcayacak!Dostları olmalı, ruhunun ve zihninin sınırlarınızorlayacak! Herkese yetecek kadar büyük olmalı sevgisi;Ama, kapasitesi sınırlı olmalı yüreğinin ki,hakkını verebilsin sevdiklerinin;Zaman bulabilsin;Bir teşekkür, bir elveda için...Yaşam dedikleri bir sınavsa eğer;Asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten;Ama, herkesi sevemeyeceğini de her şeyi bilemeyeceğini de fark edebilmeli insan!Tıpkı, her şeye sahip olamayacağı gibi...
Zamanın ninnisiyle, uykuda geçirmemeli hayatı...!

7 Ocak 2008 Pazartesi

FARKINDALIK

FarkındalıkFarkında Olmalı İnsan...Kendisinin, Hayatın Olayların, Gidişatın Farkında Olmalı.Farkı Fark Etmeli, Fark Ettiğini De Fark Ettirmemeli Bazen...Bir Damlacık Sudan Nasıl YaratıldığınıFark Etmeli.Anne Karnına Sığarken Dünyaya Neden SığmadığınıVe En Sonunda Bir Metre Karelik Yere Nasıl Sığmak ZorundaKalacağınıFark Etmeli.Şu Çok Geniş Görünen Dünyanın, Ahirete Nispetle Anne Karnı Gibi Olduğunu Fark Etmeli.Henüz Bebekken "Dünya Benim!"Dercesine Avuçlarının Sımsıkı KapalıOlduğunu, Ölürken De Aynı Avuçların "Her Şeyi Bırakıp Gidiyorum İşte!"Dercesine Apaçık KaldığınıFark Etmeli.Ve Kefenin Cebinin Bulunmadığını Fark Etmeli.Baskın YeteneğiniFark Etmeli Sonra.Azraillin Her An Sürpriz Yapabileceğini,Nasıl Yaşarsa Öyle ÖleceğiniFark Etmeli İnsanVe Ölmeden Evvel Ölebilmeli. ? Hayvanların Yolda Kaldırımda ÇöplükteAma Kendisinin Güzel Hazırlanmış Mükellef Bir Sofrada Yemek Yediğini FarkEtmeli.Eşref-İ Mahlûkat (Yaratılmışların En Güzeli) OlduğunuFark Etmeli.Ve Ona Göre Yaşamalı. Gülün Hemen Dibindeki Dikeni Dikenin Hemen Yanı Başındaki GülüFark Etmeli.Evinde 4 Kedi 2 Köpek Beslediği HaldeÇocuk Sahibi Olmaktan Korkmanın MantıksızlığınıFark Etmeli.Eşine "Seni Çok Seviyorum!" Demenin Mutluluk Yolundaki Müthiş GücünüFark Etmeli.Dolabında Asılı 25 Gömleğinin Sadece Üçünü GiydiğiniAma Arka Sokaktaki Komşusunun O Beğenilmeyen Gömleklere MuhtaçOlduğunuFark Etmeli.Zenginliğin Ve Bereketin Sofradayken Önünde Biriken Ekmek Kırıntılarını Yemekte GizlendiğiniFark Etmeli.FARK ETMELİ.Ömür Dediğin Üç Gündür,Dün Geldi Geçti Yarın Meçhuldür,O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür,O Da Bugündür.

4 Ocak 2008 Cuma

KABAK TATLISI Her ne kadar daha fotograf yüklemeyi beceremesem de ilk tarifimi yazmak istiyorum।Aslında annemde öğrendiğim klasik pişirme yöntemi bizim ailede kabak tatlısı böyle yapılıyor.Ben içine damla sakızı ekledim
MALZEMELER
2 kg kabuğu soyulup yıkanmış bal kabağı
1 kg şeker1-2tane damla sakızı(ağız tadınıza göre sakızın kokusunu çok severim 3 tane koydum)

YAPILIŞI
Yıkayıp kevgirde suyunu süzdüğümüz bal kabaklarını geniş kenarlı bir tencereye diziyoruz.Üzerine 1 kg şekeri döküp kapağını kapatıyoruz.Tercihen en az 2 saat kabağın suyunu salması için bekliyoruz.Eğer yeterli su yoksa 1 çay bardağı su ekleyerek ocağa koyup altını yakıyoruz.Hafif ateşte kabaklar suyunu iyice salana ve yumuşayana kadar pişiriyoruz.Çok fazla yumuşamamasına yani hamur gibi olmamasına dikkat ediyoruz.Pişiriğimiz kabakları kuru bir fırın tepsisine üst üste gelmeyecek şekilde sıralıyoruz.tepside kalan şurubun içerisine damla sakızlarını atıp eriyene kadar bir taşım daha kaynatıyoruz.Tepsiye aldığımız kabakların üzerine kepçeyle şuruptan gezdirip orta dercede ısıtılmış fırına koyuyoruz.Yaklaşık 1 saat gelip gidip kontrol ederek şurup eksilmişse şurup ekleyerek pişiriyoruz.Kabaklar hafifçe içini çekip çukurlaşmaya başlamışsa olmuş demektir.Fırından çıkarıp soğumaya bırakıyoruz.Soğuyan kabakları porsiyonlar halinde servis tabaklarına alıp isteğe göre üzerine ceviz ve tahin dökerek servis yapıyoruz.Bizim ailede tahin çok rağbet görüyor ve farklı bir lezzet katıyor.
Afiyet olsun

3 Ocak 2008 Perşembe

2 Ocak 2008 Çarşamba

İYİ DÜŞÜN
Bu yılınızı iyi geçirdiniz mi?
Sağlıklı olduğunuz için hiç sevindiniz mi?
Bu yıl hiç günışığı ile uyandınız mı?
Kaç kez güneşin doğuşunu izlediniz?
Bir neden yokken kaç kişiye hediye aldınız?
Kaç sabah yolda bir kediyi okşadınız?
Bu yıl yeni doğmuş bir bebek parmağınızı sıkıca tuttu mu hiç?
Ve siz onu hiç kokladınız mı?
Yaz gecelerinde ne çok yıldız olduğuna hiç şaşırdınız mı?
Kendinize bu yıl kaç oyuncak aldınız?
Kaç kez gözlerinizden yaş gelinceye kadar güldünüz?
Yaşlı bir ağaca sarıldınız mı bu yıl?
Çimlere uzandığınız oldu mu?
Çocukluğunuzdan kalan bir şarkıyı söylediniz mi hiç?
Hiç taş kaydırdınız mı bu yıl?
Kaç kez kuşlara yem attınız?
Bir çiçeği dalında kokladınız mı?
Bu yıl kaç kez gökkuşağı gördünüz?
Ya da hediye alan bir çocuğun gözlerindeki ışığı?
Kaç kez mektup aldınız bu yıl?
Eski bir dostunuzu aradınız mı bu yıl?
Kimseyle barıştınız mı bu yıl?
Bu yıl hiç göklere özgürce uçtunuz mu?
Aslında mutlu olduğunuzu kaç kez fark ettiniz bu yıl?
İyi bir yılın bunlar gibi birçok küçük şeylere de bağlı olduğunu hiç düşündünüz mü?
Yeni yılda düşünün derim...
Yayılın çimenlerin üzerine...
Acele edin...
Er veya geç...
Çimenler yayılacak üzerinize...
Jacques Prevert
Bu gün bende blog dünyasına merhaba diyorum.İnşallah becerebilirim yaptığım işleri paylaşmayı.İlham aldığım tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum.